Kemalpaşa ilçesi Çınar ve Kızılkum mahallelerine ilişkin 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planları,
10.02.2025 tarih ve 04.154 sayılı İzmir Büyükşehir Belediyesi Meclis Kararı ile onaylanmıştır.
Temiz İzmir Derneği olarak;
dik meyilli, sık zeytinlik ve yoğun ağaç dokusuna sahip bu değerli doğa parçasının imara açılmasına itiraz ettik. İtirazımız mecliste uygun görülmüş; bunun üzerine yapılan yeni düzenlemeler, aynı meclisin 14.07.2025 tarih ve 04.181 sayılı kararı ile yeniden onaylanmıştır.
İzmir Büyükşehir Belediyesi planlama bürokrasisi ve saygın meclis üyeleri, yoğunluğu azaltarak ağaçları koruyacaklarını belirtmişlerdir. Ancak 75,5 hektarlık bu doğa alanında yaşayacak nüfus, 2.850 kişiden yalnızca 2.780 kişiye düşürülmüştür.
Yani sadece 50 kişilik (%2) bir nüfus azaltımı ile yoğun ağaç dokusunun korunacağı iddia edilmektedir.
Bu nüfus artışı İzmir’e;
• yaklaşık 1.400 yeni araç,
• yılda 20.000 ton temiz su ihtiyacı,
• aynı miktarda atıksu ve kanalizasyon yükü
getirecek; kente ciddi altyapı külfeti oluşturacaktır.
Oysa İzmir;
• mevcut nüfusunun su ihtiyacını karşılayamamaktadır,
• sürekli su kesintileri yaşanmaktadır,
• trafik felç durumundadır,
• altyapı ve kanalizasyon sistemleri yetersizdir,
• dereler lağım kanallarına dönüşmüştür.
İzmir’in bugün ilave konut alanlarına ihtiyacı yoktur. Kentin en önemli sorunu kontrolsüz göçtür. Öncelikler;
temiz su temini, ulaşım ve altyapının güçlendirilmesi olmalıdır.
Yoğun ağaç dokusu içerisinden geçen mevcut dere, önemli bir doğal su kaynağıdır. Bu alanda yapılacak küçük ölçekli bir baraj ile İzmir’in su ihtiyacına ilave kaynak sağlanabilecekken, bölgenin konuta açılmasıyla bu büyük fırsat geri dönüşü olmayacak şekilde yok edilecektir.
Ayrıca planlama hukukuna göre; planlara esas kamu kurum görüşlerinin geçerlilik süresi en fazla iki yıldır.
2021 yılında alınmış kurum görüşlerinin bu planlama süreci için hukuki geçerliliği bulunmamaktadır.
Özellikle imara açılan tüm parseller açıkça belirtilerek tarım görüşü alınması zorunludur.
Bu eşsiz doğa alanlarının rant uğruna imara açılması telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracaktır. Gelecek kuşaklara bırakılacak olan;
iyi bir miras değil,
geri dönülmez bir doğa tahribatı olacaktır.
Son söz:
Bu yapılan bir plan değil;
ranttır, doğa katliamıdır ve büyük bir kent suçudur.
