CED BU BÖLGEYE HİÇBİR DÖNEMDE VERİLEMEZ, BUGÜN DE VERİLEMEZ!
İzmir’in suyu, toprağı ve geleceği açısından hayati öneme sahip Menderes baraj havzasına yakma tesisi kurulması sadece yanlış değil; tüm kenti riske atan tehlikeli bir karardır.
Menderes:
✔ Yeraltı su havzası
✔ Tarım alanı
✔ Turizm koridoru
✔ 1. derece deprem kuşağı
✔ Hassas ekosistem alanı
Bu özelliklere sahip bir bölgeye yakma tesisi planlamak İzmir’in yaşam kaynaklarını yok etmek anlamına gelir.
BU ALANDA CED DAHA ÖNCE DE VERİLEMEDİ!
BUGÜN NE DEĞİŞTİ?
Aynı bölge için yıllar önce CED süreci başlatılmıştı.
Temiz İzmir Derneği olarak o toplantıya bizzat katıldık.
Halkın büyük tepkisi, yasal aykırılıklar ve baraj havzası riski nedeniyle:
CED toplantısı yapılamadı.
Rapor verilemedi.
Proje durduruldu.
O gün bu alan bu kanunlara uymuyordu.
Peki o günden bugüne ne değişti de şimdi aynı alana yeniden yakma tesisi fikri ortaya atılıyor?
Kanunlar mı değişti? Hayır.
Havza sınırları mı değişti? Hayır.
Deprem riski mi azaldı? Hayır.
Su ihtiyacı mı azaldı? Asla.
İzmir’in geleceği mi değersizleşti? ASLA!
O zaman soru çok net:
Ya çöp sorundan kurtulalım da NE OLURSA OLSUN anlayışı mı devreye girdi?
İçme suyu kirlenince ne yapacağız?
Su hayattır. Hayatımız bu kadar mı ucuz?
CED NEDEN VERİLEMEZ? (Hukuki Engeller)
Bu bölgeye CED verilmemesi çok nettir:
Çevre Kanunu – Su havzasına kirletici tesis yasak
CED Yönetmeliği – Tarım, turizm ve içme suyu alanlarında yüksek riskli tesis olmaz
Toprak Koruma Kanunu – Tarım toprağını bozacak hiçbir tesis kurulamaz
Sulak Alanlar Yönetmeliği – Yeraltı suyu ve drenaj alanları korunur
Mera Kanunu – Mera niteliğine yakın alanlara endüstriyel tesis olmaz
Su Havzaları Koruma Yönetmeliği – Baraj havzasına sızıntı riski olan tesis yasaktır
Bu maddeler nedeniyle CED alınması hukuken imkânsızdır.
BÖLGEYE KURULMASI HALİNDE FELAKET RİSKLERİ:
✔ Yeraltı sularının ağır metal ve kimyasalla zehirlenmesi
✔ Tarım ürünlerinin bozulması
✔ Turizm değerinin çökmesi
✔ Astım, KOAH ve toksik gaz hastalıkları
✔ Depremde sızıntı ve kimyasal yayılma riski
✔ Göç yollarının bozulması
✔ Emlak değerlerinin çöküşü
✔ Menderes trafiğinin kamyonlarla kilitlenme
İZMİR’İN SUYUNU, TOPRAĞINI, SAĞLIĞINI KİMSE ÇÖP TESİSİNE KURBAN EDEMEZ.
Temiz İzmir Derneği olarak:
✔ Bilimsel
✔ Hukuki
✔ Toplumsal
Her türlü mücadeleyi vereceğiz.
İzmir’de yakma tesisi kurulacak en son yer Menderes’tir.
Bunu dün de söyledik, bugün de söylüyoruz, yarın da savunacağız.
SİTCOM: “Sessizlik Odası – İlkay Çiçek Nerede?” (11 Saniye)
Sahne:
Menderes Belediyesi’nde bir oda. Duvarlarda mandalina posterleri, masada bir çay, ortam sessiz… Tuhaf derecede sessiz.
Bir anda dışarıdan bağrışmalar duyulur:
– “Menderes’e yakma tesisi mi?”
– “Baraj havzası tehlikede!”
– “Turizm çöker!”
– “İçme suyu gidiyor!”
– “Cemil Tugay yine karar almış!”
Kamera odaya döner:
İlkay Çiçek, sesleri duymazlıktan gelir, kulaklık takmış… telefonda oyun oynuyor.
Arka planda yazı belirir:
“Menderes yanıyor… Başkan hâlâ sessizlik meditasyonunda.”
Bir danışman panikle girer:
– Başkanım, herkes konuşuyor ama siz hiç konuşmuyorsunuz! Bari bir cümle söyleyin!
İlkay Çiçek:
(boş bakışla)
– Hangi konuda?
Danışman başını tutar:
– YAKMA TESİSİ! SU HAVZASI! TURİZM! MENDERES! MENDERES!
Başkan sakince:
– Ben Menderesliyim… Sessizliğim derindir…
Ekran:
“Sessizlik derin olabilir ama sonuçları daha derin.”
“Cemil Tugay karar alıyor… Menderes konuşmuyor.”
“Biriniz bir kere İzmir için doğru karar verin de… biz de alkışlayalım.”
