x
     

Nevvar Salih İşgören Vakfı

20 Mayıs 2022 Cuma , 22:13
Okunma: 2446
0 Yorum

Devam ediyoruz!!!

 

Yayın yasağı gelen,
 
Nevvar Salih işgören Vakfı
 
Hakkında yazdıklarımın arkasında olduğumu,
 
Sizlerle paylaştım,
 
Yine yazdığım yazılardan birini,
 
Sizlerle paylaşmadan evvel,
 
Bundan sonra Nevvar Salih İşgören Vakfı ile geçmişte yazdığım yazıları,
 
Değil yeni yazıları paylaşacağım,
 
Vakfın malları tüzüğe göre nasıl satıldığını,
 
Cami İnşaatını,
 
Neden inşaatın durduğu,
 
Vakıf tüzüğüne uygun faaliyetlerini devam ettiriyor mu?
 
Tüm bunları sizlerle paylaşacağım,
 
Geçmişte yazdığım yazı;
 
Nevvar – Salih İşgören Vakfına,  Avukat Maksut KARAOSMAN vakfa avukat olarak alınmış. 
Avukat Maksut KARAOSMAN’DAN önce ise vakfın avukatlığını, Avukat İsmail Hakkı KÜÇÜK tarafından üstlenilmiştir.
 
Av. İsmail Hakkı Küçük Edinilen bilgiye göre, FETO/PDY Terör Örgütü üyesi olmaktan hakkında yakalama kararı bulunmakta ve kaçak olduğu iddiaları vardır diye bir önceki yazımda yazmıştım.
 
Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvuru yapılmış ve vakfa kayyum atanması talep edilmiştir. İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne Sunulan 10.06.2016 Tarihli Vakıflar Genel Müdürlüğü Dilekçesinde yer alan;
 
“İdaremiz tarafından açılan iş bu dava ile 5737 sayılı Vakıflar Kanunun 10. Maddesi doğrultusunda Denetim Makamı olarak Vakıflar Genel Müdürlüğü Başmüfettişliğince (dosyada mübrez) 31.07.2015 tarih ve 1 Nolu ve bu rapor gereği alman Vakıflar Meclisinin 04.04.2016 tarih ve 731 /129 karar sayılı kararı üzerine, Nevvar Salih İşgören Vakfı-Yöneticilerinin, Yönetim Kurulu Üyeliklerinden, açılacak azil davası sonuçlanıncaya kadar ihtiyaten görevden uzaklaştırılmaları ve dava sonuçlanıncaya kadar vakfın 'KAYYUMCA' yönetilmesi" talep edilmiştir.
 
İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü’nce Nevvar – Salih İşgören Vakfına Kayyum atanması istenmiş.
 
Kayyum atanması gerekçesinde ise, yöneticilerin hatalı, olumsuz hareketleri nedeniyle vakfın korunması istenmiş.
 
Dayanak olarak ta müfettiş raporu gösterilerek iddiaların hayali olmadığı yazılmış.
 
Bu iddialar neydi hepsini ilerleyen günlerde, teker teker sizlerle paylaşacağım. Küçük bir not vereyim şikayet dilekçesi 11.03.2015 tarihinde Vakıflar Bölge Müdürlüğüne hitaben yazılmış.
 
Vakıflar Bölge Müdürlüğü tarafından İzmir 12. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne verilen dilekçenin devamında ise;
 
“.., talebimiz doğrultusunda karar verilerek idaremiz tarafından bildirilen Emekli İstinaf Mahkemesi Savcısı Celal KOCABAŞ, Emekli Hakim Sami UÇAR ve Avukat Halil Yağmur MELTEM  kayyum heyeti oluşturulması istenmiş."
 
Celal KOCABAŞ şu an, İzmir Trafik Vakfı Yönetim Kurulu Başkanlığı görevini yapmakta.
 
Müfettiş raporu sonrası, vakıftan kaçışlar başlamış.
 
Temiz Eller Gazetesi haberinde yer alan bir paragraf oldukça ilginç;

“Mütevelli Üyesi olan Murat SAFA (aynı zamanda Yamanlar Koleji ve Körfez Dershaneleri yöneticisi) ardından vakfın Yönetim Kurulu Başkanı Burhan MOĞULKOÇ aylık yaklaşık 8.000 TL huzur hakkını bırakarak adeta kaçar derecesinde vakıftan istifa etmişlerdir. Vakıfta hiçbir kirli işe imza atmayan Ömer Lütfü ÇIRAK Vakıflar Bölge Müdürlüğü’ne ve Cumhuriyet Savcılığı’na şikayet dilekçesi verip suç duyurusunda bulunmuştur.”
 
Bir Vakıf düşünün ve bu vakıfın hatırı sayılı mal varlığı var. Böylesi bir vakıf gerçekten FETO’NÜN vakfı haline gelmiş olabilir mi?
 
Dosya aralandıkça, vakıf üyelerinin nerede olduğu düşünülecek olursa, bu iddialar doğrulanmakta.
 
Peki, İzmir Vakıflar Bölge Müdürlüğü bu gidişatın  nasıl farkına varamamıştır?
 
Soruşturma sonrasında, neden Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusu yapılmamıştır. 
 
Suç duyurusunu yapan kimdi?
 
Müfettiş Raporunu okuyan Vakıflar Bölge Müdürlüğü ne yapmıştır?
 
Soruşturma tutanağında neler var?
 

Hepsini yarın yazmaya devam edeceğim. İnanın okudukça hayretler içinde kalıyorum ya sizler? 


Kaynak: