x
     
23.12.2018 21:14:05
Okunma: 3943
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
İzmirliler sizi hiç unutmayacak!

 
Bugün Ulusal Basında Aziz Kocaoğlu’nun açıklamalarını okudum,
 
“ODTÜ Mezunlar Derneği’nin Ankara’daki söyleşisinde konuşan Başkan Aziz Kocaoğlu, imardan İZBAN’a, ekonomideki yapısal krizden başkanlık sonrası hayallerine kadar önemli mesajlar verdi. Kocaoğlu, “18 yaşında fakülteye bir devrimci olarak başladım, hala aynı ruhla devrimciyim” dedi.”
 
Devrimci “kısa tanımla kendi dünya görüşü ve idealleri doğrultusunda toplumda  ''kökten'' değişim isteyen ve değiştiren  kişidir.”
 
Diğer tanımı ise, “Belli bir alanda hızlı, köklü ve nitelikli değişiklik yapan kimse.”
 
Sayın Kocaoğlu siz hangi alanda, Hızlı, Köklü, Değişiklik yaptınız?
 
Bir kişi ben devrimciyim demekle, DEVRİMCİ olunmaz değil mi?
 
Size gerçek bir devrimcinin, sözlerini hatırlatayım,
 
“Castro en ünlü cümlelerini 1953'te Santiago'daki Küba Yüksek Mahkemesi'nde hakkında yapılan mahkemede söyledi. Devrimci lider, "Sayın yargıç siz beni mahkum edin! Tarih beni haklı çıkaracaktır!" dedi. Mahkeme sonunda 16 yıla mahkum oldu ancak Juventud Adasında 21 ay hapis yattıktan sonra cezasının geriye kalan bölümü bağışlandı.”
 
Sizin yol arkadaşlarınız yargılanırken, siz ne dediniz,
 
“BİLMİYORUM” dediniz,
 
Sizin yol arkadaşlarınız hapis yatarken, 
 
Siz neden, madem ortada bir suç var, ben büyükşehir belediye başkanıyım, sorumluluk varsa bende suçluyum, demediniz?
 
Büyükşehir davası madem kupastı, neden kumpasa karşı dava açmadınız?
 
Basında çıkan haberle devam edeyim,

“Konuşması sırasında farklı konularda gelen sorulara cevap veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, kenti korumak adına hiç kimseye ya da hiçbir gruba “bir santimetrekare bile” fazla imar vermediklerinin altını çizerek, “Hiçbir bürokratımdan böyle bir şey istemedim. Benden bunu isteyen bürokratla da çalışmadım. Planlama ekibiyle birlikte her hafta çalışırım. Değerlendirmediğim hiçbir plan kararını Meclis’e göndermedim. Kenti korurken aynı zamanda ekonomik olarak büyütmeye de çalışıyoruz. Yoğunluk artırmak gibi, kenti yandaşa, partiliye, ona buna peşkeş çekmek, kirletmek gibi bir niyetimiz yok. Kimseden bağış almam, para da istemem. Zengininden fakirine kadar, 7 yaşın üzerindeki İzmirliler bunu iyi bilir” diye konuştu.
 
Bayiliğini yaptığınız, KOÇ Ailesinin dünürü Giraud Ailesi planını kim meclise yolladı?
 
Siz!
 
Haksız planlama için, İçişleri Bakanlığı’na bizzat şikayet ederek, hakkınızda ve meclis üyelerine soruşturma izni çıkmadı mı?
 
Siz hala nasıl, bir santimetrekare imar izni vermedim, diye biliyorsunuz?
 
Aslına bakarsanız santimetrekare vermediğiniz, doğru. Buca’nın tek nefes alan bölgesine 800 yakın konut izni vermeye kalkmadınız mı?
 
Baş danışmanız Bilgin Erünal’ın planına ne demeli?
 
Planlama konusunu yazmaya devam edersem bu yazı bitmez!
 
Açıklamalarınızın devamında ise daha da şaşırdım, 
 
“Başkan Aziz Kocaoğlu, “aday olup olmayacağı” ve “aday olmazsa sonrasında neler yapacağı” yolundaki pek çok soruya da kısa cevaplar verdi. Kocaoğlu, “Aday olursam seçileceğime inanmama rağmen, koltuktan güç alan ve koltukta tekrar kalmak için memleketin işini bozan, kaynağını boşa harcayan adamlara örnek olabilmek için böyle bir karar aldım. Aday olmayacağımı seçimden 6 ay önce açıkladım. Gelişmiş ülkelerde bu tip görevler bittiğinde, o insanın deneyiminden istifade edilmeye, bilgi ve birikimleri değerlendirilmeye çalışılır. Bizde ise siyasetçi gittiğinde kimse ‘selamün aleyküm’ bile demez. Daha önce bir zeytinlik hayalim vardı. Ama belediye başkanı olunca eldeki parayı bitirdik. Bundan sonra bu hayal ancak çocukların desteğiyle gerçekleşebilir. Ne çıkarsa bahtımıza, yürür gideriz” dedi.
 
Sayın Kocaoğlu, çok üzüldüm, zeytinlik bile kuracak paranız kalmamış!
 
Her ay 290 Bin TL belediye hizmet binasının kirasını, yoksa siz mi ödüyorsunuz?
 
“..,siyasetçi gittiğinde kimse ‘selamün aleyküm’ bile demez” söyleminde haklısınız, çünkü koltuk gittiğinde hiç kimse selam vermeyecek!
 
Yoksa bunu bildiğinizden, aday olmayacağım, açıklamalarından pişman olup, Ankara yollarına gidiyorsunuz?
 
Açıklamaların devamında,
 
Siyasetin bir inanç ve kadro işi olduğunu da hatırlatan Başkan Kocaoğlu, “Devlet, ülke ve millet için yapılır siyaset. Parti burada sadece araçtır. Mesleksiz adam siyaset yapar mı? Önce mesleğin olacak. Siyaset meslek değil ki! Böyle adamlar olduğu müddetçe siyasette hiçbir yere varamayız” şeklinde konuştu.
 
Beyaz ev eşyası satanlar mı, siyaset yapar?
 

İnşallah kararınızdan dönmez, siyaseti hepten bırakıp, torunlarınızla mutlu mesut yaşarsınız. Sizi İzmirliler hiç unutmayacak! 

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları