x
   
18.05.2020 20:14:44
Okunma: 3246
0 Yorum

Nivent Kurtuluş nivents@yahoo.com
Pes Etmek (2)

 

 

Evet nerede kalmıştık,
 
“Aziz Başkan Vergi Kutlamalarında tarihi bir GAF yapmıştı”
 
Bu kabul edilemez GAF neydi?
 
Kocaoğlu “bilinçli olarak belediye şirketlerini zarar ettiriyoruz” dedi,
 
İnanılır gibi değildi,
 
İnsanın inanası gelmiyor, belki de benim içim uyduruyor diyebilirsiniz,
 
Bana da söylense, hadi canım atıyorsun derdim,
 
“İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, belediye şirketlerinin zarar etmesinin bilinçli olarak gerçekleştirildiğini söyledi. "Belediye şirketlerinin kar etmesi tekrar vergi vermek anlamına geliyor. Vergi vermeyecek şekilde belediye ile şirketler arasında ilişkileri sürdürmek zorundayız." dedi.
 
Devamında ise,
 
Aziz Kocaoğlu şunları söyledi: "Belediyenin parasını korumak zorundayım. Zaten vergiyi harcıyorum. Verginin vergisi olmaz. Fes giydirmiyoruz yani. Ama biz vergi vermeyecek şekilde belediye ile şirketler arasında ilişkileri sürdürmek zorundayız. Bunun mümkün olanı var, mümkün olmayanı var. Mümkün olan şekilde vergi vermemeye ve kar göstermemeye çalışıyoruz. Suçsa suç." ifadelerini kullandı.
 
Evet, bu SUÇTU! Hem de kapalı kapılar arkasında söylenmemişti,
 
Alenen ve basına verilen demeçte söylenmişti,
 
Suç duyurusu yaptım, halkı vergi kaçırmaya teşvik ediyor dedim,
 
Cevap bile verilmediği gibi, hiçbir işlem yapılmadı!
 
Bu inanılmaz sözlerin onda birini, herhangi bir vatandaş söyleseydi ne olurdu? Düşünmek bile istemiyorum,
 
Sonrasında, Aziz Kocaoğlu ve bürokratları 397 yılla yargılanmaya başladı,
 
Fitili ateşleyen, 23 Nisan Şenliklerinde dağıtılan kumanyaların seçim ofislerine gitmesiydi!
 
Bu konu da İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına, Cem Kiraz ile birlikte, müracaatımız olmuştu,
 
Mayıs 2011 Tarihinde Sanayi ve Ticaret Bakanlığından, tarafıma yollanan inceleme rapor sonucu.
 
Sanayi ve Ticaret Bakanlığından 2011 Mayıs ayında gelen raporda, İddia edilen malzemenin 2009 Mart ayında yapılan YEREL SEÇİMLER kapsamında DÖNEM YÖNETİCİLERİNİN TALİMATLARI GEREĞİNCE SEÇİM BÜROLARINA AKTARILDIĞI BELİRTİLMİŞTİR. Depo açığının 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 155/2’nci maddesinde “GÜVENİ KÖTÜYE KULLANMA”

Müfettiş incelemesinde, haklılığımız bir kez daha kanıtlandı,

23 Nisan şenliklerinde dağıtılan kumanyalar, Dürüst Başkan Kocaoğlu’nun seçim ofislerine gitmiş,
 
Grand Plaza Genel Müdürü Muharrem Derbentoğlu hakkımızda suç duyurusu yaptı, suçlamada, “organize suç örgütü kurmak”
 
Şaka gibiydi, ifade vermeye gittiğimde,
 
Aynen şu ifadeleri kullandım,
 
Bana isnat edilen suçu kabul etmiyorum ortada suç örgütü var ise önce soruşturmayı yapan müfettişler ve soruşturma izni veren bakan ile aynı örgütte bulunmaktan, onur duyuyorum demiştim,
 
 
Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Birol Çengil tarafından hazırlanan iddianamede, aralarında İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun da bulunduğu sanıklar, ''ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, görevi kötüye kullanma, zimmet, rüşvet, belgede sahtecilik, güveni kötüye kullanmak' 'la suçlanıyordu,
 
 
Toplam 130 sanığın yer aldığı 2012-1 esas nolu iddianamede, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, ilk sıradaki şüpheli olarak yer aldı.

Ve her nasılsa, bir gün bile, gözaltı süreci yaşamadı,

Tek bir gün, görevden el çektirilmedi, 

Yargılamalar devam ederken, Özel Yetkili Savcı Birol Cengil’e Durak İhalelerinde ki tüm detayları vermeme karşın, hiçbir şey olmaması çok manidardı,

Soruşturmayı yürüten, Özel Yetkili Savcılar Birol Cengil ve Uğur Hadimli   FETO kapsamında görevden alındı,

Her iki savcıya benden istenilen tüm belgeleri vermeme karşın, 
 
Neden bir şey olmadığını şimdi daha iyi anlıyorum,
 
O zamanlar mesleğe yeni girmenin heyecanı ile klasör dolusu evrakları inceliyordum,
 
Bazı kesimler bana kızacak ama özellikle durak ihalesinden ve katlı otoparktan nasıl beraat ettiklerini hiç ama hiç anlayamıyorum,
 
Keşke bu yazdıklarımı suç duyurusu yapsalar da dosyalar tekrar açılsa,
 
Hep merak ettiğim bir konu daha var,
 
Aziz Kocaoğlu tarafından “FETÖ Kumpası" diye dillendirildi,
 
Madem Feto mağduru idiniz, iddianamede yazılan suçları işlemediniz, bu kumpası kuranlardan neden şikayetçi olmadınız?

Kocaoğlu’ndan çok bahsediyorum. Lakin aklıma takılanları da yazmadan edemiyorum,
 
Yıllarca, ŞİFA Hastanesini yazdım, kaçak kısımları olmasına karşın, hiçbir şey yapılmadığı bilinmekteyken,
 
Orkide Yağları Ahmet Küçükbay’ın işletmeleri yıllarca kaçak olarak faaliyetlerine kim izin verdi?
 
Abdullah Kavuk’a ait benzin istasyonunun usulsüz planlarına kim geçit verdi?  
 
Bu soruların cevapları çok önemli!
 
Aslına bakarsanız, yerel yönetimler ve merkezi yönetim tarafından zamanında,
 
Hep koruyup kollandı bunlar,
 
Şimdi değişen ne?
 
Hoca efendi denilen vatan haini gitti,
 
Şimdi kollanan korunanlar yok mu sizce,
 
Sadece isimler değişmekte!
 
Artık Kocaoğlu’ndan çıkalım derken,
 
Aklıma bir şey daha geldi,
 
Yeni Fuar Alanının jeolojik etütleri olmadan imar planı yapıldı,
 
Böylesi nerede görülmüştür, bu konuda da şikayetlerim oldu,
 
Müfettiş geldi inceledi ve beni haklı buldu,
 
Kocaoğlu ve beraberinde meclis üyelerine yargı yolu açıldı,
 
Ne oldu, KOCAMAN bir hiç!
 
İzmir’de sanki hiç deprem olmuyormuş gibi unutuldu gitti,
 
Burada asıl merak edilen, planlar askıya çıkarken, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü planı askıya çıkarmadan, “hani bu planın jeolojik etütleri" dememiş olmasıdır,

Yazımın ilerleyen kısımlarında Çevre ve Şehircilik eski il müdürü ve yardımcılarına da geniş yer vereceğim,
 
İzmir kimlere emanet?
 
Üçkuyular’da ki Pazar yeri, İSTİNYE PARK için SATILDI,
 
Kocaoğlu “belediyelere talih kuşu kondu” dedi geçti,

Bazı insanlar için herşey para olabilir mi?
 
Halk viyadüklerin altında Pazar alışverişi yapmaya mahkum edildi,
 
Yıllarca yazdım çizdim ne oldu?
 
Yine kocaman bir hiç,
 
Kimse sorgulamadı,
 
Dürüst Başkan, “yaşa var ol” dendi,
 
Şimdi o dürüst başkan nerede?
 
Halkın arasında niye göremiyoruz?
 
Eskiden esip gürlerdi, hatta vatandaş için,
 
Hiç utanmadan, sıkılmadan, 
 
Değirmenci ' ye dönüp dalga geçercesine şu ifadeleri kullandı: “Serdar bu millet böyledir vurdukça yalakalığa devam eder, (Kiraz Belediye Başkanı İsmet Korkmaz’ı  göstererek) bak bu da yalakalık yapıyor. Fırçayı yedi mi susar ” dedi
.
Bu söylemlerini kahkahalarla söylerken, etrafındakilerde sırıtmaya devam ettiler!
 
Çıkıp özürbile demedi!
 
Ben kendi adıma utandım gerçekten,
 
İlk yazımda, eski İzmir Valisi  M.Cahit Kıraç’tan bahsetmiştim onunla ilgili bir anımla yarın devam edeceğim.

Etiketler:

Yazarın Diğer Yazıları