Basit bir bilgilendirme, sade bir gösterim isteği bile İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından bürokratik mevzuat gerekçeleriyle reddedildi.
İstediğimiz şey sadece, plan değişikliğinin yapıldığı bölgenin renklendirilmesiydi.
Yıllarca Bakanlık’ta çalıştım; her onama planında değişiklik bölgeleri mutlaka renklendirilirdi. Amaç çok basitti: Vatandaş kolay anlasın.
Bugün görüyoruz ki, Büyükşehir bürokratları mevzuatı bize öğretmeye kalkıyor. Sanki biz yasayı bilmiyoruz! Oysa mevzuat da şehircilik ilkeleri de açık:
Plan değişikliklerinde halkın bilgilendirilmesi ve katılımı zorunludur.
Plan değişikliklerinin net ve anlaşılır biçimde gösterilmesi, hem yasanın hem de şehircilik ilkelerinin gereğidir.
Ama İzmir’de ne yapılıyor?
Halkın bol bol yapılan yasadışı plan değişikliklerini anlamaması ve itiraz etmemesi için, planların gösterimi özellikle karartılıyor.
Zaten belediyelerin yaptığı plan değişikliklerinin çoğu mahkemelerce iptal edilmiyor mu?
Çünkü bu değişikliklerin büyük kısmı rantsal.
Doğayı tahrip eden, yoğunluğu artıran, sosyal ve teknik altyapıyı azaltan planlar…
Oysa yasa çok açık: Plan değişiklikleri ancak zorunluluk halinde yapılabilir.
Ama İzmir’de belediye meclis gündemlerinin neredeyse tamamı plan değişikliklerinden oluşuyor. Yılda binlerce plan değişikliği yapılıyor.
İzmir’in gerçek sorunları ortada:
Çöp depolama ve dönüşüm alanı yok.
Çöp yığınları insan sağlığını tehdit ediyor.
Altyapı yıllardır iflas etmiş durumda.
Ama Büyükşehir yönetimi ne yapıyor?
Kent sorunlarını çözmek yerine, rant üreten plan değişikliklerine imza atıyor.
Plan değişiklikleri bugün İzmir’de bir şehircilik aracından çok, rantın kaynağı ve suçun delili haline gelmiştir.
Acilen bu rantsal değişikliklerden vazgeçilmeli, kentin gerçek sorunlarını çözecek projelere odaklanılmalıdır.
Ercüment Şahin 29.09.2025
