x
   

Yasa ve yönetmelikler de, kişiye özel mi?

22 Mart 2016 Salı , 22:30
Okunma: 3780
1 Yorum

Ya biz bildirmeseydik ne olacak tı, sorusuna yanıt arıyoruz!

 
Bornova Point Alışveriş Merkezindeki işyerlerinin işyeri çalıştırma ruhsatının olmadığı ve itfaiye raporunun olmadığı ihbarını Şubat 25 aldık.
 
İhbarı alır almaz, Bornova Belediyesi ile görüştük.
 
Dolayısıyla 25 Şubat’ta haberdar oldular.
 
Aynı gün, İzmir Büyükşehir İtfaiye Daire Başkanlığı ile görüştük, “ortak kullanımların itfaiye raporu olmadığının “ teyidini aldık.
 
Dolayısıyla her iki kurumda, 25 Şubatta olayı öğrendiler.

Aslına bakılacak olursa, zaten biliyorlardı diyebilir miyiz!
 
Açılış 27 Kasım, 3 gün 3 gece konserler, büyükşehir belediye başkanı baş konuk olarak davetli olacak, kendi belediyesi tarafından itfaiye raporu verilmediğini bilmeyecek.
 
Böylesi bir durum olabilir mi?
 
Abdullah Kavuk  açılış konuşmasında “…,Çok heyecanlı ve çok mutluyuz. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanımız ve Bornova Belediye Başkanımızı bu projeyi hayata geçirirken arkamızda hissettik. Projenin hızlı yapılmasına önemli katkı sağladılar” 
 
Derken acaba eksiklikleri görmeden açılışımızı sağladılar mı demek istedi. Bilinmez.
 
Şimdi gelelim asıl konuya, 
 
11.03.2016 yani bizim her iki belediye bildirmemizden 27 gün geçti, halen işyeri çalışma ruhsatları olmayan yerler hizmet vermeye devam ediyormuş.
 
Bornova Kaymakamlığı tarafından cevaplar geldi.
 
Sinema salonu mühürlenerek sanattan men edildiği,
 
Loreal Kozmetik ise ticaretten men edildiği,
 
104 işyeri hakkında kapatmaya esas olmak üzere tutanaklar tanzim edilmiş,
 
80 adet işyerinde fiziki şartların yapımına devam edildiği tespit edildiği,
 
Burada birçok çelişki var.
1-Loreal ve sinema ayrı bir yerde mi ticaretlerine devam etmekte?
2-104 işyerine tutanaklar tutulmuş ama ticaretten men edilmemiş.
 
Biz anlayamadık sizler anlayabildiniz mi?
 
Asıl anlaşılamayan bir unsur ise, 27 Kasım’da kapılarını açan, AVM Yapı Kullanım Belgesini almadan açılmış olması ve bu açılıştan Sağır Sultan bile haberdarken.
 
Açılıştan neredeyse bir ay sonra yapı kullanım verilmiş.
 
Yapı Kullanımı veren ilgili, biz daha yapı kullanımı yeni verdik, siz nasıl oluyor da burayı açtınız diye, suç duyurusu yapmamış.
 
Ya da zabıtaya neden bilgi vermemiştir, biz anlayamadık.

Encümen sadece garip vatandaşlar için mi karar alıyor?
 
Bir türlü alınamayan, itfaiye raporu aldıktan sonra, ilgililer üzerinden suçu atmış oluyor mu, olmuyor mu?
 
İşte sizlere bilinmeyenli denklem, aslına bakarsak bu denklemler oldukça çok.
 
İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik, diyor ki;
 
Biz hatırlatalım istedik, çünkü anlaşılan o ki, kişiye özel muamele yapılmakta, yasa ve yönetmeliklerde ranta teslim oldu diye bilir miyiz?
 
Madde 40- Geçici süreyle faaliyetten men kararı aşağıdaki esaslar çerçevesinde yerine getirilir:
a) Kapatma kararı işyeri sahibine veya kanunî temsilcisine tebliğ edilir ve kapatma işlemine hazırlanması için azami yirmi dört saat süre tanınır.
b) Kapatma işleminde işyeri sahibi ve/veya kanunî temsilcisi hazır bulundurulur.
c) Kapatılan yerden, kapanma süresince bozulabilecek mallar ile kişinin özel ve zarurî eşyalarının çıkarılmasına izin verilir.
d) Kapatma işleminde yangın, su baskını, hırsızlık gibi durumları önleyici tedbirler alınır.
e) İşyerinin pencere ve kapıları kapatılmak suretiyle dışarıyla teması kesilir.
f) İşyerinin dışa açılan bütün kapıları mühürlenir.
g) Kapatma tutanağında kapatma nedeni, tarihi ve saati belirtilir ve hazır bulunanlar tarafından imzalanır.
h) İşyeri sahibi veya kanunî temsilcisinin imzadan kaçınması halinde, bu durum tutanakta belirtilir.
Kapatılan yerin tekrar açılmasında da açılış tarihi ve saati yazılarak açma ve teslim tutanağı hazır bulunanlar tarafından imzalanır.
 

 


Kaynak:



  • Yorum yazmak için üye girişi yapınız. veya
  • Misafir - 23.03.2016 10:22:30

  • Cesamin Özkan
  • Kentin moda terim ile master planlaması düzgün yapılsa, iş adamları yatırımcılar bu planlamaya uyumlu çok güzel projeler üretse ve kamu yönetimleride onlara şevkle halk ve hak adına destek olsa, ortaya şiir gibi kentler çıksa ne olur yani. Kim kaybeder kim kazanır. Bana sorarsanız herkes kazanır ve bu işin kaybedeni asla olmaz ve herkes mutlu olur. Şimdi birde fiili duruma bakalım, balığın baştan koktuğu gibi bir defa ana planlarından yoksun bir kentleşme ve dolayısı ile bireylerin tercihlerine göre oluşan alanlar. Böylede olunca bireysel çözüm üretme beraberinde ranstal ve çarpık alanların planlamasını dayatmış oluyor. Bakın belediye başkanlarına ve iş adamlarına hepsi küçük beyinler tarafından yönlendiriliyor, işi gücü sadece hayvanlar gibi iç güdüsüyle hareket edip yaşam faaliyetleri yemek içmek vede sıçmakla geçen küçük ve pis beyinler hakim oluyor. Çok yazıkki bu beyinlerin eteğine tutuşmuş olmak kadar kendini aşağılatmış olmak ve top yekün o potada bulunmuş olmak. Ancak bu toplumda yaşayan çağdaş olabilmiş, estetik nedir güzel sanatları bilen güzel yaşam algısı olan ve onu her gün daha güzele taşıyabilen kişilerde var ve onlar sayesinde toplum ilerliyor ve çirkinlerine dur demeyi öğreniyor. Yani üzülmeyin kazanan her zaman yine biz oluyoruz çünkü bizlerde onları çürütebilen katalizör var faktör var. Ama sorarsanız o rantçı hırsız alçaklara uyanıkta onlar yaşamı en iyi geçirenlerde onlar, oysa onlar bir ağaca, denize gökyüzüne bir kuşa asla sizin gibi bakamazlar onlar sadece iyi otlanmayı ve iyi klozetlerde rahatlamayı iyi algılar ve o alanları da dikkat edin çok mükemmel dizayn ederler. Arap şeyhlerinin altın kaplama klozetlere sevgi duymaları gibi. Onun için ne mutlu bize.
  •