İllaki Dava mı Açalım?
İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çeşme Alaçatı Mahallesi’nde park alanının “rekreasyon alanına” dönüştürülmesine ilişkin plana yapılan itirazı, her zamanki gibi tek satır gerekçe sunmadan reddettiitirz.
Vatandaşın 04.08.2025 tarihinde yaptığı resmi başvuruya 22.10.2025 tarihli cevapta yalnızca şu cümle yer aldı:
“Yapılan itiraz, İzmir Büyükşehir Belediye Meclisinin 12.09.2025 tarihli ve 04.975 sayılı kararı ile uygun bulunmamıştır.”
Ne bir plan notu değişikliği gerekçesi,
Ne bir şehircilik ilkesi savunusu,
Ne de kamu yararı değerlendirmesi…
Yine kopyala-yapıştır ret kararı!
Soruyoruz:
Bir plan itirazını reddetmek bu kadar kolay mı?
Vatandaşın emeğiyle hazırladığı dilekçeye tek satır açıklama çok mu?
Yoksa “Gidin dava açın da uğraşın” demenin bürokratik yolu mu bu?
Üstelik konu sıradan değil.
Bahsi geçen plan değişikliği, Alaçatı’da park alanının “rekreasyon alanı”na dönüştürülmesini öngörüyor.
Yani kamusal yeşil alan, ticari kullanıma açık bir alana evriliyor.
Meclis üyeleri, imar komisyonu raporlarını incelemeden mi el kaldırıyor?
Yoksa kararlar önceden mi yazılıyor?
Kent hakkı, katılım ve şeffaflık sadece seçim dönemlerinde mi hatırlanıyor?
Soruyoruz:
İzmir Büyükşehir Belediyesi, her itirazı gerekçesiz reddederek vatandaşın adalet yoluna mı zorluyor?
Bu anlayış mı katılımcı yerel yönetim modeli?
Biz buradan soruyoruz:
Gerekçe nerede, şeffaflık nerede, hukuk nerede?




