Maalesef ülkemizde böyle bir tarif yapmak zorunda kalıyoruz. Hükümeti liyakata önem vermiyor diye eleştiren ana muhalefet partisi, iç yapısında maalesef demokrasiye de , liyakatada önem vermiyor.. Bir Büyükşehir Belediye Başkanının siyasete girdiği yıldan itibaren neler olabilir biraz fikir jimnastiği yapalım.
-Önce elbette partiye üye olacaksınız ve biraz egonuz yüksek olacak.
– Bir kaç yıl ilçe Başkanlığına gidip geleceksiniz, parti merkezinden gelen konuklara kendinizi göstereceksiniz. Size Referans olacak bazı dostlar edineceksiniz. Masonsanız zaten çevreniz vardır. İlçe Başkan yardımcısı olursanız bilinmeniz , tanınmanız daha kolaylaşır ..
– ilk bir kaç yıl sonrası pasif olabilirsiniz, çevre edinmişsinizdir. Önemli olan doğru kimseler ile anılmanızdır. Doğru derken elbette siyasi olarak ilerleyecek kimseler kast edilmekte..
– Aday olmanın diğer yollarıda merkezde bazı büyüklerimizi görmek ve onları farklı yönlerden ikna etmektir Bu farklı yollar tamamı ile duygusal olabilir, imar konusunda sözler olabilir, adam çalıştırma konusunda sözler olabilir, ihale konusunda sözler olabilir. Ama bizim örneğimizde bunlar geçerli değil, çevre ilçelerde Başkanlığı bu yöntemlerle belirlenmiş Başkanlar görülebilir..
– Büyükşehir e aday olan bir mason, rahat çalışacağı İlçe Belediye Başkan adaylarını Ankara’ya bildirir. Belki masonluk ,belki bize sorun çıkartmaz ne istersek yapar düşüncesi ile sizi seçerler ve …aaa birden bir ilçeye aday oluvermişsiniz .. . Yönetim tecrübeniz var mı? İş hayatınızda kazancınızın vergisini verdiniz mi?, yoksa vergi dairesine müşterileriniz şikayet mi etmiş fatura vermedi diye , kimse sormaz merak etmeyin.
– Aday olduğunuz ilçede kaç senedir oturuyorsunuz.? Önemli değil inanın.
– İlçede seçildiniz, artık kralsınız, evet MONARŞİK yönetime hoş geldiniz. Sizi tercih edenlerin arkasından konuşun ama yüzlerine onlar ile beraber olduğunuzu devamlı söyleyin, sözde siz bir takımsınız..
-Şimdi sizin siyaseten yükselmeniz için neler yapmanız gerektiğini anlatalım..
-Sık sık sizden önceki Başkanı eleştirin, enkaz edebiyatı yapın. Çok şey yapacağınızı ancak, elinizin kolunuzun bağlandığı imajını verin.
– As olan sizin dışarıdan başarılı görünmenizdir , bütçe yapın ama uymayın.. Sizi parlatacak daha sonra atıl kalabilecek yatırımlar yapın.
– Belediye de kalifiye eleman sıkıntınız olur ise iştirak şirketlerden 300 kişi kadar takviye yapın, ne hükümet, ne sendika , ne şirket çalışanlarında hiç itiraz gelmez.. Bunu yaparken Belediye de zaten eleman fazlalığı olması hiç önemli değil. Bu durum Sayıştay raporunda da yazılır ama hiç önemsemeyin.
– Bankalardan devamlı kredi çekin, nasıl geri ödeneceği önemli değil, sizden sonrası tufan nasıl olsa.
– Hep kavga edin , sinirlenin.. doğru işler sizden, aksayanlarda da bir suçlu bulun, sakın üstlenmeyin..
– Çok fazla ekip değiştirin. Siz daha iyi bilirsiniz Başkanım, yol göstericiliğinize hayranım Başkanım demeyen yöneticiyi çok tutmayın, hemen gönderin.
– Bazı işçileri işten çıkartın , sonra hata yapmışlar bana yanlış bilgi vermişler diyerek işe geri alın..attığınız diğer elemanlar ile mutlaka kişisel hesabınız vardır ama kurumsal gibi gösterin.
– Devlete hiç vergi ödemeyin ,SGK primlerinide bekletin ..Faizleri kim ödeyecekse öder , siz değil. Bu tasarruf ile sizi parlatacak projelerinize kaynak yaratmış olursunuz.
– Yurtdışında okuyan çocuğunuz varsa onun parasını belediye şirketine endirekt ödetin, hakkınız sizin.. Kimse size hesap sormaz. Dürüstlüğünüz de zedelemez.. Hala dürüst Başkansınız !.
– Yönetim kurulu Başkanı olduğunuz tüm şirketlerden huzur hakkınızı alın, hakkınız sizin Sorarlarsa inkar eder, hemen eski bir tarihli yönetim kurulu kararı aldırıp, başka bir YK üyesinin huzur hakkını arttırır, elden ödeme yapmasını sağlarsınız . Bu da dürüst başkan imajını bozmaz!!!..
-Bunların hepsini yaptınız mı?. Tamam.. Siz iyi bir Başkanlık süresi geçirdiniz.!!!! Büyükşehir içinde aday olabilirsiniz. Partide Genel Başkanlık seçimi var ise ve destek verdiğiniz kişi seçilirse değme keyfinize. Yeni Genel Başkanda neler yaptığınıza bakmaksızın sizi aday gösterebilir sırf onu desteklediniz diye. İşte ahde vefa budur. Halkı düşünen kim?
– Bir bakmışsınız Büyükşehire aday oluvermişsiniz…
– Burada aynı strateji yi uygulayın .. Eski yönetim ile kavga edin , suçlayın , şikayet edin çekinmeyin..
– Yine çok yönetici değiştirin.
– Hep birilerini suçlayın. Mesela şehir firmaları. İhalelerde öncelik vermeyin onlara ama onları katılımcı olmamakla suçlayın, işe yarar..Fuar larda istanbul şirketlerini sponsor yapın .
– Hükümete yakın olmaya çalışınki size dokunmasınlar. İsteklerini yerine getirin.
– Sizin yerinize seçilen Başkan belediyenin çok borcu var, ödeyemeyiz diye demeç verirse kızın ona. Aynı partideyiz ifşa etmeyin deyin ama siz yapın.
– Bıraktığınız Belediye şirketinde maaşlar 4/5 ay
aksıyorsa bırakın aksasın, sizin probleminiz değil. Yokmuş gibi davranın..
– Ekibinizde kimsenin sivrilmesine, tek başına demeç vermesine izin vermeyin. Her şey sizden geçmeli , siz herseyi bilmelisiniz.. Tek adamsınız.. Şahanesiniz..
– Şirketlerdeki yönetim kurulu sayılarını düşürmeyin.. Huzur hakları da yüksek olsun. makam araçları, makam şoförleri. Bunlara kimse bakmaz, rahat olun.
– Partinizde delege seçimlerine müdahale edin, bol keseden kadro, ihale sözü verin. Gücünüz yükselir.
– Meclis üyelerine ek gelirler yaratın.. YK üyelikleri verin. Merkez olmaz desede dinlemeyin.
– Kendinizin bu şehir için bir şans oldugunuzu düşünün, vizyonunuz eşsiz, her şeyi önce siz akıl edersiniz. Siz bir harikasınız, bilinki sizden öncekilerde aynı düşünce de idi …
– Bu hikaye Cemil Tugay için yazılmamıştır, benzerlikler bulanlar, harika Başkanımız, vizyonlu Başkanımıza haksızlık etmiş olurlar. O bir tanedir, başka örneği yoktur..
Seçmenler de aday belirlemeye etkisi olmayacağını düşünür ve kendisine seç diye sunulan adayın en doğru aday oldugunu zanneder ama yanıldığını 5 yılsonunda anlar. Parti içi işleyiş böyledir ve partililerin değiştirmeye hiç niyetleri yoktur. Bu sistemden nemalanan herkesin işine gelir ve değiştirmezler.
Değişimi , parti içi demokrasiyi ,aday olma kriterlerinin yeniden belirlenmesini saglayacak olan seçmendir..Seçmen artık bu işin doğru gitmediğini görmeli ve partisini değişim için zorlamalıdır..Bu bir zorunluluktur, demokrat olmayan kurumlar yavaş yavaş yok olacaktır.
Haldun Ertan 24.08.2025