Hiç aklıma gelmezdi Tunç Soyer için bir gün böyle bir yazı yazacağım…
Yıllarca eleştirdim.
Hatta yargılattım.
Kararlarının peşine düştüm, yanlışlarının üstüne gittim.
Ama bugün, sosyal medyada yaptığı o birkaç satırlık açıklamayla içimde bir sessizlik yankılandı:
“Hiçbir iyilik cezasız kalmaz…
Cezaya rağmen iyilikten vazgeçmeyeceğim.”
İşte bu cümle, bir dönemin kapanış cümlesiydi adeta.
Sessiz bir isyan, incinmiş bir sükûnet, içten gelen bir kırılganlık…
Evet, Tunç Soyer’i eleştirdik. Çünkü eksikleri vardı.
Ama bugün o yok… Yerine bıraktığı kişi var: Cemil Tugay.
Ne acıdır ki, Soyer’in “benim davam değil, memleketin geleceği” diyerek destek verdiği kişi,
şimdi onun gölgesinde koca bir enkaz bırakıyor.
Cemil Tugay nasıl başkan oldu, hatırlıyor musunuz?
Tunç Soyer sayesinde Karşıyaka Belediye Başkanı oldu.
Karşıyaka’da bırakın iz bırakmayı, ilçeyi borç içinde devretti.
CHP örgütü bile onu istemedi, Karşıyakalılar da…
Ama o bir hamle yaptı: Özgür Özel’e destek verdi.
Karşılığını aldı: İzmir Büyükşehir Belediye Başkanlığı koltuğu.
Peki neyle geldi?
Ne vaadiyle?
Ne başarısıyla?
Sadece bir siyasi hamleyle, sadece bir destekle…
O koltuk bu kadar ucuz mu?
Cemil Tugay’ın başkanlığı başladı başlayalı her yerde kavga var.
CHP Örgütü’yle kavga,
Belediye personeliyle kavga,
Sendikalarla mahkemelik,
İzmirlinin sabrıyla savaşta…
Oysa Tunç Soyer’in en azından bir tarzı, bir üslubu, bir vizyonu vardı.
İşçisine bağırmazdı.
Küçük bir çocuğun başını okşarken bile içten davranırdı.
Vardı içinde o “halka hizmet” duygusu, başarısız olsa bile!
Tek kabahati neydi biliyor musunuz?
İnsanlara sonsuz güvenmesi…
Defalarca uyardık yazılarımızda.
“Bu işte bir tuhaflık var” dedik.
Ama o hep sustu, hep güvendi…
Ve o güven bugün ona pahalıya patladı.
Cemil Tugay ise…
Bugün “efsane başkan olacağım” diye çıktığı yolda,
Efsane bir hayal kırıklığı olarak anılıyor.
Doğruları saklamakta usta…
İnsanların gözünün içine baka baka gerçekleri gizlemekte maharetli…
Ama unuttuğu bir şey var:
Bu şehirde hafıza güçlüdür.
Bu şehirde vefa vardır.
Bu şehirde yarın hesap günüdür.
Bugün Tunç Soyer belki cezaevinde, belki yorgun…
Ama vicdanen rahattır.
Cemil Tugay ise dışarıda olabilir,
Ama yalnızdır, çünkü güvenini tüketmiştir.
Şimdi herkes kendi aynasına baksın.
Birisi “iyilikten ceza aldı”,
Diğeri “cezasız kibirle iktidara geldi”.
Ve soralım kendimize:
Kim kazanmış sayılır?
Kimler kaybetti,.
Tunç Soyer kaybetti
İyi niyetli idi ama hep sevdiği işler ile ugraştı, detayı ve ona göre sıkıcı hesap kitap işlerini sözde güven diği ekibine bıraktı.Başkan olarak strateji geliştiremedi ..
Cemil Tugay kaybetti . Maalesef kendisini tam tanıyamamış ve limitlerini
keşfedememişti, Tunç Başkan safca güvenirken, Tugay ilişkilerini güvensizliğin üstüne oturttu.Ailesi entellektüel olmYab , sonradan olamıyor. Yetişme tarzı , yönetim tarzına yansıdı. Korkular ve hırslar yönetimine yön verdi. Takım yaratamaz, takımı olmadanda başarı gelmez.
izmir kaybetti , Ülke Kaybetti ve CHP kaybetti
-Chp böyle aday belirlemeye devam ederse iktidar alternatifi olamayacak . Seçilen Başkanların bu kadar çok hata yapma hakkı yoktur.
Yapılması geeken tüm projeler gecikmekte, şehir çok geri kalmaktadır. Çare aday belirlemeye , yeni den seçilmeye standardlar getirilmesi geregidir..