Adına belediye deniyor…
Görevi şehir planını korumak, kaçak yapıyla mücadele etmek…
Ama bir de bakıyorsunuz; mahkeme “yıkın” diyor, belediye “ipe un seriyor”
Mahkeme “derhal uygula” diyor, belediye “test yapalım” bahanesine sarılıyor.
Ne testi bu?
Aspest miymiş?
Peki, bu kaçak bina yıkılıp tadilat ruhsatı ile yükselirken neden test yapılmadı da şimdi “yıkacağız” denince test akla geliyor?
Asıl test halkın zekâsında yapılıyor aslında…
“Unutur mu, vazgeçer mi?” diye bakıyorlar.
Karar kesin. Net. Mahkeme diliyle: “Yürütmeyi durdurma talebi REDDEDİLDİ. Kesindir.”
Yani:
– O bina kaçak.
– Yıkılması gerekiyor.
– Ve kanunen 30 gün içinde bu kararın uygulanması gerekiyor.
Uygulandı mı?
Hayır.!
Haziran dediler, şimdi Temmuz sonu diyorlar.
Sonra belki “Ağustos sıcağında zor” denecek.
Derken Eylül’de “Okullar açıldı, personel yetersiz” bahanesi…
Bu arada kaçak bina da oturulmaya keyif sürülmeye devam ediyor.
Elektriği yanıyor. Suyu akıyor.
Hukuk mu? O başka bir evrende…
Yasalar çok açık dostlar:
3194 sayılı İmar Kanunu madde 32 – Kaçak yapılar derhal mühürlenir.
İYUK madde 28 – Yargı kararları 30 gün içinde uygulanır.
TCK madde 257 – Uygulamayan kamu görevlisi suç işlemiş olur.
Belediyelere hatırlatalım:
Sizler seçilmiş veya atanmış olabilirsiniz ama hukukun üstünde değilsiniz.!
“Başkanlık oluru yok” bahanesiyle Anayasa’yı beklemeye alamazsınız.
Kaldı ki, eğer bir kamu görevlisi, kesinleşmiş bir yargı kararını uygulamıyorsa, o artık sadece ihmalkâr değil;
SUÇA ORTAK demektir.
Sevgili belediye yöneticileri,
Yargı kararlarıyla inatlaşmak kimseye bir şey kazandırmaz.
Ama çok şey kaybettirir:
Hukukun saygınlığı,
Belediyenin güvenilirliği,
Ve en önemlisi: Sizin kamu görevlisi sıfatınız.
Karar uygulanmazsa sadece bina yıkılmaz…
Kurumlarınızın itibarı da yerle bir olur.
Bir not daha:
Gereğini yapmazsanız, o kararı uygulamak zorunda olan siz, bir gün o mahkemenin sanık sandalyesine oturursunuz.
Unutmayın;
Yargı kararı “belki uygulanır” değil, mecburen uygulanır.
Ve gün gelir, hesabı da uygulanır!
Biz her ne kadar 30 Temmuz tarihinde yıkılacak sözü aldı isekte,
Önlem olarak Çeşme belediyesine tekrar yazı yazdık;
Çeşme Kaymakamlığı’na
Konu: Yıkım Kararı Bulunan Yapının Kullanımının Derhal Durdurulması Talebi Sayın Yetkili,
İzmir 6. İdare Mahkemesi’nin E: 2024/473, K: 2025/178 sayılı yıkım kararına ilişkin olarak, İzmir Bölge İdare Mahkemesi 4. İdari Dava Dairesi’nin 21.05.2025 tarihli kesin kararı uyarınca, söz konusu yapı hakkında yürütmenin durdurulması talebi reddedilmiş ve yıkım kararı hukuken kesinleşmiştir.
Bu durumda, 3194 sayılı İmar Kanunu’nun 32. maddesi gereği:
– Yapının derhal mühürlenmesi,
– Kullanımının durdurulması,
– Elektrik ve su gibi kamu hizmetlerinin kesilmesi zorunludur.
Ayrıca aynı kanunun 42. maddesi gereği, ruhsatsız veya ruhsata aykırı yapıların kullanımı hâlinde idari para cezaları uygulanmaktadır.
Kaldı ki, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 184. maddesi gereği, bu tür yapıların kullanılmaya devam edilmesi halinde “İmar Kirliliğine Neden Olma” suçu oluşur ve bu suçun cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapis cezasıdır.
Bu yasal çerçevede, yıkım kararı alınmış olan yapının derhal mühürlenmemesi, kullanıma açık tutulması ve kamu hizmetlerinin devam ettirilmesi durumunda, Çeşme Belediyesi’nin ilgili birimlerinin ve yetkililerinin görevi ihmal ve görevi kötüye kullanma (TCK m.257) suçundan doğrudan hukuki ve cezai sorumluluğu doğacaktır.
Gereğinin derhal ve ivedilikle yapılmasını, yapılan işlemlerin tarafıma yazılı olarak bildirilmesini arz ederim.
Saygılarımla,
Nivent Kurtuluş
Kaçak yapının elektriği ve suyu varsa doğal gazı belediyenin yazısı ile ilgili idare derhal keser . Belediye yazı yazmışmı. Savcılığa yıkım yapışmıyor diye suç duyurusu