İBB’DEN PLAN SORULARINA CEVAP YOK!
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne yöneltilen “üst ölçekli planlara uygunluk” sorularına verilen yanıtta; ne denetim yöntemi açıklandı, ne rapor sunuldu, ne de tek bir somut dosya adı paylaşıldı. Belediye, plan denetimini anlatmak yerine yetkiyi komisyonlara ve meclise havale etti.
İzmir Büyükşehir Belediyesi’ne, 3194 sayılı İmar Kanunu ve Mekânsal Planlar Yapım Yönetmeliği uyarınca yöneltilen kritik planlama sorularına verilen resmi yanıt, bizleri pek aydınlatmadı,
İBB’nin genel sekreteri bir plancı,
Bu cevabı imzalarken ..,
Başvuruda;
– 1/5000 ölçekli planların 1/25.000 ölçekli planlara uygunluğunun nasıl denetlendiği,
– Bu denetimlere ilişkin rapor bulunup bulunmadığı,
– 1/25.000 planın 1/100.000 Çevre Düzeni Planı’na aykırı olup olmadığı,
– Üst ölçekli plana aykırılık gerekçesiyle reddedilen dosyaların hangileri olduğu,
– Meclis kararlarında yer alan “komisyon uygun görmedi” gibi ifadelerin hukuki dayanağı
tek tek sorduk,
CEVAPLAR NET DEĞİL, BELGE YOK
Belediyenin verdiği yanıtta;
- Tek bir uygunluk raporu paylaşılmadı,
- Aykırılık tespit edilen planlara dair liste sunulmadı,
- Son bir yıl içinde üst ölçekli plana aykırılık gerekçesiyle reddedilen tek bir dosya adı dahi açıklanmadı.
Yanıtta, “planların kademeli birlikteliği” ilkesi uzun uzun anlatılırken, bu ilkenin İzmir’de nasıl uygulandığına dair somut bilgi verilmedi.
DENETİM MEKANİZMASI BELİRSİZ
İzmir Büyükşehir Belediyesi bünyesinde, planların üst ölçekli planlara uygunluğunu denetleyen bağımsız veya özel bir birim bulunmadığı, denetimin ihtisas komisyonları ve meclis kararları üzerinden yürütüldüğü ifade edildi.
Bu durum, şehircilik ve planlama açısından nesnel ve şeffaf bir denetim mekanizmasının bulunmadığı eleştirilerini beraberinde getirdi.
“GEREKÇESİZ RED” SORUSU CEVAPSIZ
Meclis kararlarında sıkça yer alan
“komisyon uygun görmemiştir” veya “gerekçesiz red” ifadelerinin hukuki yeterliliğine ilişkin soruya ise doğrudan bir yanıt verilmedi.
Anayasa’nın 125. maddesinde yer alan “idarenin her türlü işlem ve eylemi gerekçeli olmak zorundadır” hükmüne rağmen, red kararlarının neden ayrıntılı gerekçelendirilmediği açıklanmadı.
Verilen yanıt, bilgi vermekten çok mevzuat hatırlatması niteliğinde kaldı.
Uzmanlara göre bu tablo, İzmir’de planlama süreçlerinin şeffaflık ve denetlenebilirlik açısından ciddi sorunlar barındırdığını ortaya koyuyor.
Bilmem anlatabildim mi?
Sorularımı tekrar soracağım kim bilir belki bu kez net cevap alırım. Ne dersiniz?
